HAYAT BAYRAMDI
Bugün hava güzel. Güne şık bir başlangıç yaptım. Eşimin
gülümsemesi, çocuklarımın cıvıl cıvıl sesleri beni bir kez daha hayata bağladı.
“Akşam görüşmek dileğiyle” ve içten
bir gülümsemeyle vedalaştım evdekilerle. Asansörün kapısında komşumla
karşılaştım. “Günaydın” dedim.
Sohbet ettik bir süre; havadan, sudan. Ayrıldık sonra. Otobüs durağıyla evimin
arasında komşularıma “merhaba, günaydın”
dedim; köpeklere, kedilere “sevimli bir gülümseme” ile yaklaştım; temizlik işçisine “kolay gele” dileğinde bulundum. Hayat bana gülümsüyordu.
Otobüs beklerken cüzdanıma baktım. Param yoktu, kredi kartlarım
çoktu. Nasıl olsa bedavaydı her şey kredi kartlarımla. “Allah yokluğunu hissetirmesin”di. “Olsun”du. Kent kartımı dün doldurtmuştum. Şoföre “günaydın” dedim, gülümsedi; hal hatır
sorduk birbirimize. Sonra ilerledim otobüsün arka tarafına doğru. Otobüste
ayakta yolcu yoktu. Otobüs klimalıydı. Otobüs işletmecisi karar almıştı “bundan böyle ayakta yolcu taşınmayacak,
klimasız otobüs olmayacak”tı. Metro İstasyonu ile otobüs duraklarının
arası çok uzaktı. Üstelik her iki durak arasında da aynı uzaklık vardı. “Ulaşımda böyle entegrasyon olmaz, lütfen
otobüs duraklarını istasyona yaklaştırın” ricasında bulunmuştum. Gerçekleşti.
Otobüsten indim, hemen metro istasyonuna geçtim. Güvenlik görevlisi engelli bir
vatandaşa güleryüzle yardımcı oluyordu. Turnikelere geldiğimde bir başka
görevli bana gülümseyerek “günaydın”
dedi. Gülümsedim, günaydın dedim.
Çalıştığım semte ulaştım. İnsanlar gülümsüyordu. Sürücüler yaya
geçitlerine yaklaştıklarında hızlanmıyor aksine yavaşlıyorlardı. Kuraldı bu ve
bunu iyi biliyorlardı. Durdular. Biz geçtik. İş yerimin olduğu binaya geldim.
Görevlimiz “merhaba” dedi, ben de selamladım,
günaydın dedim. Gülümsedik birbirimize.
Bilgisayarımı açtım. Haberlere baktım. Haberler gülümsüyordu. Ekonomide
olumsuz oranlar düşmüş; kredilendirme kuruluşları bizi “süper” değerlendirmişti. İşsizlik çözülmüştü. Ekonomi düzelmişti. Dedim
ya “her şey yolunda”ydı. Petrol
kuyularımızdan petrol fışkırıyor; doğalgaz rezervlerimizin de farkına
varıyorduk. “Üstelik hepsini biz
çıkarıyor, biz işletiyorduk” Üniversiteler parasızdı. İşsizlik ödenekleri
artırılmıştı. Emekliler mutlu idi; dul, yetim sahipsiz değildi. İşçi, memur kalkınmada
“emek” sahibiydi ve yüzü gülüyordu. Gençlik
inançlı, kararlı, dinamikti. Yaptıkları
sağlıklı bir gelecek için spordu. Her nevi “mesaj”
kaygılarını gidermişlerdi. Gençlik ve spor bayramdı. Egemenlik kayıtsız şartsız “milletin”di. Çocuklar bayramı
alternatifsiz kutladı. Saygı, sevgi, hoşgörü vardı…
Hayat bayramdı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder