19 Haziran 2013 Çarşamba

HAYAT BAYRAMDI

HAYAT BAYRAMDI

Bugün hava güzel. Güne şık bir başlangıç yaptım. Eşimin gülümsemesi, çocuklarımın cıvıl cıvıl sesleri beni bir kez daha hayata bağladı. “Akşam görüşmek dileğiyle” ve içten bir gülümsemeyle vedalaştım evdekilerle. Asansörün kapısında komşumla karşılaştım. “Günaydın” dedim. Sohbet ettik bir süre; havadan, sudan. Ayrıldık sonra. Otobüs durağıyla evimin arasında komşularıma “merhaba, günaydın” dedim;  köpeklere, kedilere “sevimli bir gülümseme” ile yaklaştım;  temizlik işçisine “kolay gele” dileğinde bulundum. Hayat bana gülümsüyordu.

Otobüs beklerken cüzdanıma baktım. Param yoktu, kredi kartlarım çoktu. Nasıl olsa bedavaydı her şey kredi kartlarımla. “Allah yokluğunu hissetirmesin”di. “Olsun”du. Kent kartımı dün doldurtmuştum. Şoföre “günaydın” dedim, gülümsedi; hal hatır sorduk birbirimize. Sonra ilerledim otobüsün arka tarafına doğru. Otobüste ayakta yolcu yoktu. Otobüs klimalıydı. Otobüs işletmecisi karar almıştı “bundan böyle ayakta yolcu taşınmayacak, klimasız otobüs olmayacak”tı. Metro İstasyonu ile otobüs duraklarının arası çok uzaktı. Üstelik her iki durak arasında da aynı uzaklık vardı. “Ulaşımda böyle entegrasyon olmaz, lütfen otobüs duraklarını istasyona yaklaştırın” ricasında bulunmuştum. Gerçekleşti. Otobüsten indim, hemen metro istasyonuna geçtim. Güvenlik görevlisi engelli bir vatandaşa güleryüzle yardımcı oluyordu. Turnikelere geldiğimde bir başka görevli bana gülümseyerek “günaydın” dedi. Gülümsedim, günaydın dedim.

Çalıştığım semte  ulaştım. İnsanlar gülümsüyordu. Sürücüler yaya geçitlerine yaklaştıklarında hızlanmıyor aksine yavaşlıyorlardı. Kuraldı bu ve bunu iyi biliyorlardı. Durdular. Biz geçtik. İş yerimin olduğu binaya geldim. Görevlimiz “merhaba” dedi, ben de selamladım, günaydın dedim. Gülümsedik birbirimize.

Bilgisayarımı açtım. Haberlere baktım. Haberler gülümsüyordu. Ekonomide olumsuz oranlar düşmüş; kredilendirme kuruluşları bizi “süper” değerlendirmişti. İşsizlik çözülmüştü. Ekonomi düzelmişti. Dedim ya “her şey yolunda”ydı. Petrol kuyularımızdan petrol fışkırıyor; doğalgaz rezervlerimizin de farkına varıyorduk. “Üstelik hepsini biz çıkarıyor, biz işletiyorduk” Üniversiteler parasızdı. İşsizlik ödenekleri artırılmıştı. Emekliler mutlu idi; dul, yetim sahipsiz değildi. İşçi, memur kalkınmada “emek” sahibiydi ve yüzü gülüyordu. Gençlik inançlı, kararlı, dinamikti.  Yaptıkları sağlıklı bir gelecek için spordu. Her nevi “mesaj” kaygılarını gidermişlerdi. Gençlik ve spor bayramdı.  Egemenlik kayıtsız şartsız “milletin”di. Çocuklar bayramı alternatifsiz kutladı. Saygı, sevgi, hoşgörü vardı…

Hayat bayramdı.

Durdum…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder