20 Mayıs 2013 Pazartesi

ÇEK ARABANI!..

ÇEK ARABANI

Kardeşim. Lütfen...

Uyarmak yine vatandaşa kaldı. Son günlerde o kadar çok ki bu manzara. Olur olmaz parklar, trafik kurallarını ihlaller... Ancak bugün sizlere "olur olmaz parklar" başlığının "engelliler için ayrılmış geçitler"i kapatacak şekilde "park edilmiş araçlar" bahsini açacağım.

Aslında gün içinde hepimizin belki de fark etmeden yanından geçtiği, başını döndürüverse görebileceği bir kural ihlali. "Engelliler için ayrılmış geçitler"in "rampalar"ın önüne düşüncesizce bırakılan otomobiller... Sadece engelli vatandaşlarımız için değil, yaşlılar, bebekli aileler için de aynı durum geçerli.


Geçtiğimiz hafta içinde o kadar çok benzer ihlalle karşılaştım ki anlatamam. İzmir'in merkezinde üstelik. Alsancak, Çankaya, Üçkuyular, Karşıyaka... Fark etmiyor aslında... Manzara aynı. Biraz dikkatli baktığınızda bu ihlalin ne denli çok yapıldığını sizler de göreceksiniz. Vatandaş büyük bir olasılıkla hiç etrafına bakmadan, geçişi kapatıp kapatmadığının farkında olmadan "kendisine göre 5-10 dakikalık" işini görmek için "hiçbir art niyet olmaksızın" (!) bırakıveriyor aracını. Hayır efendim, 5-10 dakika da olsa otomobilinizi engelli vatandaşlar, yaşlılar, bebekli ailelerin geçişi için ayrılmış; kaldı ki bir diğer kaldırımın devamı olduğundan "tüm yayalar" için de düzenlenmiş bu özel geçişleri kapatamazsınız. Aracınızı park ederken etrafınıza bir bakın lütfen!..  

Birkaç gün önce Üçkuyular'da Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nin yanından yürüyordum. Bir engelli yurttaşımız akülü aracıyla yanımdan öyle hızlı bir şekilde geçti ki. Ben kaldırımdayım, engelli yurttaşımız yolda ve yolun solunda... Engelli rampalarından kaldırıma geçer diye bekledim. Nerde? Öylece devam etti yoluna. İnanın hızlandım nasıl gidecek diye, merak edip, izledim, yetişemedim. Yanından o kadar çok araç geçiyordu ki, korktum bir taraftan da. Aracı anlaşılır kılacak hiçbir lamba ve sinyal de yok.
Neden engelli rampasından kaldırıma geçmedi diye baktım sonra. O kadar "dar" bir kaldırım ve o kadar "dik" bir rampa ki yapılmış olan; bırakın engelli aracıyla bir insanımızın geçmesini herhangi bir engeli olmayan vatandaş, yaşlı ve bebek arabasıyla  bile zor çıkar o rampadan. Sonradan anladım ki, akülü aracını hızla sürmesi de bir an önce uzun uzadıya devam eden AASSM ile Fatih Koleji arasındaki o uzun mesafeyi bir an önce geçmekle ilgiliydi.

Bu sadece bir örnek. Yayalar rahat rahat yürüsünler, trafikten, gürültüden uzak; keyifle zaman geçirsinler diye düşünülen sevgi yollarının girişlerinin işgalleri, görme engelliler için düşünülmüş ancak diğer engelli kardeşlerimiz için es geçilmiş cinsten bol zikzaklı sarı pütürlü yollar, kaldırım işgalleri, daracık yaya yolları...


Çağdaş kentler bunları hak etmiyor. Çağdaş kentlerde yaşadığını düşünen bizler hele vurdumduymaz yaklaşımları, yasadışı otoparkları ve uygulamalara maruz kalmayı hiç mi hiç hak etmiyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder