8 Temmuz 2013 Pazartesi

TECRÜBE İYİ BİR GÖZLÜKTÜR

TECRÜBE İYİ BİR GÖZLÜKTÜR

Küçük molalar iyidir. En son yazımda sinema molası vermiştim hatırlarsanız. Bu defa birkaç günlüğüne de olsa ailemle zaman geçirebileceğim küçük bir tatil arası verdim. 

Tatil deyince; öyle uzun uzadıya yurt dışına falan gitmiş değilim. Hoş niyetlensem de gidemem. 10-15 Yıl önce, bir küçük Rodos kaçamağımız bile "katamaran arıza yaptığı" için ve "olumsuz hava koşullarından" dolayı gerçekleşememişti. Onca hazırlık; pasaport, belge ve koşuşturmaca boşa gitmişti. Marmaris'te hava koşullarının düzelmesini ve katamaranın tamirini, bir otelde 2 gün süreyle beklemiş; neticede boynumuzu büküp İzmir'e dönmek zorunda kalmıştık. 

Seyahati çok olan bir iş yerinde tüm Ege Bölgesi'nin yanında; İstanbul, Ankara hatta Çorum'a kadar gittim. Yurt içinde Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu'nun bir bölümü dışında görmediğim yer neredeyse kalmadı.. Üniversite yıllarımda Van ve rotasındaki tüm kentleri görmüş bazılarında konaklamıştım. Yurt dışı görevi çok olan başka bir iş yerinde ise bu şansımı "idealizm"e kurban ederek kullanmadım. Daha sonra aynı iş yerinde çay ocağında çalışan arkadaşlarım bile yurt dışına gönderildiler. "Helal-i hoş olsun" Küçük bir Kıbrıs çıkartması da yaptım bu arada geçtiğimiz yıllarda, yani şeytanın bacağını kırdım.

Gelelim bu yılki küçük tatile. Hafta sonları zaman buldukça yaptığımız "günübirlik" tatiller vardır ya. İşte o türden bir tatil oldu. Ramazan ayı öncesi olduğundan ve "erken rezervasyon" alışkanlığımız olmadığından -kaldı ki olsa da iş, güç doğru zaman dilimini kestirememekten-   sektörel tabirle "yüksek sezon"da otellerde mükellef bir tatil için bütçemize uygun bir yer de bulamadık.  Hiçbir yerde konaklamadan ve çoğunlukla kızımla İzmir'e 1-2 saat mesafedeki tatil beldelerine uzadık. Bir gün Çeşme ertesi gün Çeşmealtı; sonra  Foça daha sonra Kuşadası gibi. 

Yediğimiz içtiğimiz bizim olsun, gördüklerimizi mi anlatalım? Neler görmedik ki?

- 2 şezlong 1 şemsiyeye 40-50 lira ödendiğini,
- Bazı kurumlarımız tarafından tatil beldelerimizde işletilen bazı tesislerin bakımsızlığını,
- Tesislerin denetimden yoksun olduğunu,
- 1-1,5 saatlik mesafelerin, trafığin kontrolsüz ve keşmekeşe dönüşmesinden dolayı 3 saatlere çıktığını,
- Sahile ve denizlere türlü atığın gerek karadan gerekse denizden boca edilmeye devam edildiğini, (karşıki adalardan yabancı bandıralı gemilerin boşalttıkları iddia edilen sintine ayrıntısını (!) ve bu arada da poşetlerin rüzgar tarafından denize taşındığını aman unutmayın (!))
- Kötü animatörlerin bozuk Türkçe ve İngilizce ile yaptıkları berbat anonsları, son heceyi kulağı tırmalarcasına  vurguladıklarını, (gelmektedir-rri, bekliyoruz-zzu, günaydın-nnı)
- Piknik insanı vatandaşımızın her durum ve şartta istediği yere yayılarak çayını, mangalını yapabildiğini,
- Pahalı tatil beldelerinde  ne yazık ki süpermarketlerin, fiyatlarıyla denizden yararlanmak isteyen fakir fukaranın cankurtaranı olduğunu,
- Turistlerin yolunacak kaz gibi görülmeye devam edildiğini gördük.

Bir sonraki yıl, ölmez sağ olursak sigortalı "erken rezervasyon"u tercih edeceğiz. Her ne kadar "herşey dahil" sisteminin dezavantajlarından da dem vursak... 

Ünlü şair Henrik Ibsen'e kulak verip; tecrübenin iyi bir gözlük olduğunu hesaba katarak, deneyimlerimiz sayesinde ikinci defa daha iyi görebileceğimizi unutmadan...

KUTLUYORUM: Tüm Müslüman coğrafyasının; inanarak ve tüm karşılığını sadece Allah'tan bekleyerek orucunu tutan müslüman kardeşlerimizin kutsal Ramazan ayını kutluyorum. Ramazan ayının egemenlerin baskı ve zulmü karşısında ezilenler; darbenin her türlüsüne kafa tutanlar; hak, adalet, özgürlük, eşitlik ve daha yaşanılabilir bir Dünya için direnen hangi dinden olursa olsun tüm insanlık için de "umut" olmasını diliyorum.












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder