25 Nisan 2013 Perşembe

SABRIN SONU

SABRIN SONU

"Sabrın sonu selamettir" derler demesine de "nerede o sabrı gösterecek ben" diye sorduğunuz olmuştur kendi kendinize. Sabırlı olmak iyidir. Aslında olaylar karşısında nasıl davranacağını bilmek, olayları özellikle içindeki kişileri iyi irdelemek, sizi üzen kişi veya kişilerin sizin sabrınızı ne denli zorladığını ya da zorladıklarını görmek, görmeye çalışmak çözüm için iyi bir başlangıç olabilir. Sabırlı olmak hali doğuştan bize bahşedilmiş bir davranış modeli midir yoksa biz bu tavrı yaşarken olaylar karşısında mı geliştiririz?

İlk varsayımdan hareket edersek ve doğuştan gelen bir davranış olduğunu düşünürsek "sabırsızlıktan" kaynaklı hiçbir vakayla karşılaşmamış olmamız gerekir. Sözgelimi otobüs durağında geciken bir otobüsün gelmesini bekleyen bir grup insan içinde hiçbir şekilde homurdanma olmaması beklenir. Yani "robot" gibi beklenir, otobüsün ne zaman geleceği önemli değildir, hatta ne zaman gelirse gelsindir, gelir gelmez binilir ve yola devam edilir.

Diğer yaklaşımda ise; olaylar karşısında törpülenerek ya da muhtelif vakalardaki savunma, problemi savma ya da ortadan kaldırma sürecimiz; sonucunda bize ya da sevdiklerimize gelebilecek kalıcı ve üzücü bir durumla mücadelemiz sözkonusu. Bu durum akla biraz daha yatkın gibi. Yine otobüs durağı örneğinden hareket edersek; otobüs gecikir, yine çok aceleniz vardır. Tüm seçenekleri denersiniz. Baktınız olmuyor, şimdi cep telefonları var, ararsınız sizi bekleyeni, gecikmeyi bildirir, suyun akışına bırakıverirsiniz kendinizi. Burada sabrın yanında sükunet, metanet ve sanki tevekkül de var gibi ne dersiniz?..

Konumuza dönecek olursak; galiba biz sabırlı olmayı öğreniyoruz. Erdemli bir yaklaşım olarak sabırlı olmak durumu tabi daha farklı. Yukarıda verdiğimiz örnekler biraz daha toplumsal bir olay karşısındaki sabrımızı, tepkimizi, duruşumuzu da sınıyor. Ancak kişisel olarak mobbing başta olmak üzere bizi birebir etkileyen baskıcı durumlardaki sabrımız sanki bizi olgunlaştıran, erdemli birey olmamıza katkı sağlayan ve dahi  sıradan bir seleksiyon değil tamamen doğanın ya da inanıyorsanız Tanrı'nın takdiri gibi duruyor.

Koşullar zor da olsa sabrını ve metanetini yitirmeden; kişisel tahriklere ve uzun süren beklemelere meydan okuyan sabırlı bir insan olmak lazım. Sabrın bir zenginlik olduğunu unutmamak, süreç içinde kişiye maddi-manevi kazançlar sağlayacağını göz ardı etmemek lazım.

Sabrın acı ve zorlu bir durum olduğunu ancak meyvesinin tatlı olduğunu, eskilerin sabırla koruktan helva bile yaptıklarını, derviş hazretlerinin sabırlı olmakla muradına erdiğini, sabırlı olunursa dut yaprağından atlas yapılabildiğini ve olaylar karşısında sabırlı olan kişinin başına "güzel işler" geldiğini unutmamak gerek.

Süreci ne olursa olsun sabır, sonucu kazançlı olan müthiş bir erdemdir. Bundan maddi getiri bekleyen de olabilir, manevi bir gelir bekleyen de. Unutmamak lazım "sabırlı olmak iyidir, sabrın sonu selamettir"

1 yorum:

  1. "sabırlı olmak iyidir, sabrın sonu selamettir" aynen öyle tebrikler...

    YanıtlaSil