Henüz 2-3 yaşlarında sapsarı bir sokak kedisi ile bisküvisini paylaşan, sokakta yaşayan evcil ayrımı yapmadan tüm hayvanları seven, özde ortak yaşamı da benimseyen birisi olarak 19 Mayıs 2012 gecesi mahallemizde "sokak köpekleri"nden kaynaklı kavgaya tanıklık etmekten duyduğum üzüntüyü paylaşmak istedim sizinle.
Aynı sitede yaşayan 2 komşu ve sokak köpeklerimiz; gece yarısının huzurunu yerle yeksan eden ve sonu karakolda biten kavganın aktörleriydi. Evimizin odalarından biri olayın gerçekleştiği sokağa bakıyor; ben ve eşim olayın ayrıntılarına da buradan vakıf olmaya çalışıyoruz.
Aynı sitede yaşayan 2 komşu ve sokak köpeklerimiz; gece yarısının huzurunu yerle yeksan eden ve sonu karakolda biten kavganın aktörleriydi. Evimizin odalarından biri olayın gerçekleştiği sokağa bakıyor; ben ve eşim olayın ayrıntılarına da buradan vakıf olmaya çalışıyoruz.
Ailesi ile birlikte düğün dernek ya da bilemiyorum bir organizasyondan dönen komşulardan biri siteye girerken sokak köpeklerinin saldırısına uğruyor. Eşiyle birlikte canhıraş bir şekilde çocuklarını korumak için beyefendi köpeklere taş atıyor, hanımefendi ise çantasını korkutmak amaçlı saldırgan hayvanlara doğru savuruyor.
Bu sırada balkonda oturan komşuları ile "vay sen ne yapıyorsun, hayvanlara böyle davranamazsın" cinsinden ağız dalaşına giriyor saldırıya uğrayan aile. Ardından köpekleri koruyan aile aşağıya iniyor; itiş kakış, yumruklar, küfürler, çoluk çocuk, kadın, erkek; otomobilllere yumruklar, tekmeler atılıyor, kiminin arabası zarar görüyor; yerlerde sürünenler...
Anlayacağınız kavga uzayıp gidiyor... Polis geliyor, sabaha doğru tarafları, kavga sırasında zarar görenleri toplayıp karakola götürüyor... Mesele sonradan anlaşılıyor ki sitede yaşayanlar sokaktaki bu köpekleri besliyor; sularını, yemeklerini veriyorlar. Bir tarafta çocuklarını köpeklerin saldırısından korumaya çalışan mağdur aile, diğer yanda köpeklerin hamisi komşular. Bir başka yanda da sabaha kadar gelene geçene havlayan, yeri geldiğinde diş gösteren ve her geçen gün yenilerinin gelmesiyle çoğalan sokak köpeklerimiz...
Soru şu:
Eşiniz hamile, sokaktan geçiyor, o sırada bu köpekler eşinize saldırıyor ya da küçük çocuklarınız sokaktan geçiyor, siz de 50-60 metre uzaktan köpeklerin çocuklarınıza saldırdığını görüyorsunuz... Ne yaparsınız?..
İnanın ben ki hayvanları seven, ortak yaşamı savunan birisi olarak o anı düşünmek bile istemiyorum. Eşim hamile, bir küçük çocuğum var ve o yolu kullanıyorlar genellikle... Sokak hayvanlarının hayatta kalma mücadelelerini anlayabiliyorum, yapabileceğim birşey varsa katkı koymaya da hazırım ancak belediyenin de kaymakamlığın da gerekiyorsa valiliğin de kentte yaşayanların huzuru ve sağlığı için artık önlem almalarının zamanı çoktan geldi de geçiyor diye düşünüyorum. Ayrıca böyle giderse sokak köpekleri, kedileri değil; onları korumaya çalışanlarla onlardan korkup kendini savunmaya çalışanlar arasında daha ciddi belki de ölümcül kavgalar yaşanmaya devam edecek.
Kafka, "bütün soruların cevapları bir köpeğin bakışlarında gizlidir" der. Çaresizliğin ne anlama geldiğini bu bakışlardan anlamak mümkündür. Çocukları saldırıya uğrayan ailenin; annenin, babanın, çocukların; onları korumaya çalışan ailelerin; köpek havlıyor diye gece uyuyamayıp sövüp saydıranların bakışlarında da birçok sorunun cevabını görüyor insan aslında.
Ben o gece gördüm, sinyal iyi değil; bu gidişe bir dur diyecek yerel yöneticiler aranıyor... Hem de hemen...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder